Haftanın Kitapları: 22.12.2010

Açık Dergi
-
Aa
+
a
a
a

Humberto R. Maturana,

Francisco G. Varela

Bilgi Ağacı:

İnsan Anlayışının Biyolojik Temelleri

çev. Mahir Ünsal Eriş

Metis Yayınları, 2010, 260 s.

Temeli 1980’lerde atılmış Bilgi Ağacı’nın Türkçede geçtiğimiz günlerde yayımlanması, aslında bir gecikmenin göstergesi değil; insanın bilişsel yetileri hakkındaki bu kitabın çığır açıcı niteliği bunu engelliyor. “Yaptığımız her şey ortak yaşam koreografisi içinde yapısal bir danstır,” diyen yazarlara niçin kulak vermemiz gerektiği, kitaba bir “sunuş” yazan Rolf C. Behncke’nin şu cümlelerinde gizli: “İhtiyacımız olan şey ne yeni biyolojik itkiler yaratmak, ne genetik mühendisliği yoluyla insan zekâsını geliştirmek, ne de yeryüzü dışından ya da doğaüstünden asla gelmeyecek bir yardımı beklemektir. Tek yapabileceğimiz ve yapmamız gereken, sahip olduğumuz doğal biyolojik itkileri tüm yönlerde serbest bırakmak, onları elimizden geldiği kadar desteklemek, bilinçli düşüncemizde bizi boğan ve ezen molozlar gibi birikmiş, başka insanları hedef alan öfkenin tüm dallarından, duvarlarından ve yüklerinden kurtulmaktır; böylece o harika doğal boyutumuz sayesinde toplumsal ve sosyal varlıklar olarak kendimizi gerçekleştirmemizin önünde engel kalmayacaktır. (...) Eğer toplumsal bir düşünümsel yaratıcılığa dayalı, karşılıklı anlayışa giden yollara yönelmezsek, bize kalan tek şey eskisi gibi spontan eğilimlerimizi sürdürmek, yani çoğu durumda savaşa devam çağrısı yapan sağır ve kör bir savaş bataklığına kendimizi gömmeye devam etmek olacaktır.”

Francesca Gould

Bir Yaşıma Daha Girdim

çev. D. İmra Gündoğdu

Derin Kitap, 2010, 184 s.

Vücudumuzla ilgili kafamızı kurcalaması muhtemel ve hatta zaman zaman kurcalamış kimi sorulara verilen cevaplar yer alıyor kitapta... İnsan anatomisi hakkında eğlenceli ve bilgilendirmeye yönelik bu cevaplar, çoğunlukla tarihten örneklerle de desteklenmiş. “Derimizin Dertleri”, “Kemiklerimizdeki Keramet”, “Kanımızdaki Kargaşa”, “Gözün Gördüğü, Kulağın Duyduğu”, “Belden Aşağı Bulgular” gibi başlıklar altında bir araya getirilen soru ve cevaplardan bir örnek şöyle: “Karşımızdaki esnediğinde, niye biz de esneriz? – Esnemek, kesinlikle bulaşıcı bir durumdur. Aslında esneme hakkında okumak, esneme duymak veya esnemeyi düşünmek bile bizi esnetir. Bazı uzmanlar esnemenin bir tür iletişim olarak geliştiğini düşünmektedir. Mesela başkalarına ‘o’ durumda tetikte olmanın ya da ayık kalmanın önemli olduğu sinyalini vermenin bir yolu olabilir. Bir başka kurama göre başkaları esnediğinde esneyecek şekilde evrimleşmişizdir. Çünkü atalarımız, esnemeyi hem sosyal davranışlarının bir parçası olarak hem de topluluğun geri kalanıyla bağ kurmak için kullanmıştır. Topluluktan biri esnediğinde uyuma vaktinin geldiğini gösteriyor, topluluğun geri kalanı da esneyerek hemfikir olduklarını belirtiyor olabilir...”

Don Cryan, Sharron Shatil,

Bill Mayblin

Mantık

çev. Nurettin Elhüseyni

NTV Yayınları, 2010, cep boy, 176 s.

“Mantık” çerçevesinde tümdengelim-tümevarım gibi yöntemleri, yapay zekâ konusunu ve çeşitli paradokslarla teorileri tanıtan bu kitapta Wittgenstein, Gödel gibi isimlerin yanı sıra evrensel dilbilgisi görüşüyle Noam Chomsky de ele alınmış. Mantık, yayınevinin “Cep Kaynağı” isimli dizisinin dördüncü kitabı olarak yayımlandı. Benzeri küçük boydaki “başlangıç” kitapları, zaman zaman birçok yayınevi tarafından yayımlanıyor; NTV Yayınlarından çıkan bu kitapların özelliği ise, söz konusu kavramı –son zamanların ilgi çeken “formatı”– çizgilerle anlatması.

Tuncay Takmaz

Leylek Kırmızısı

Çekirdek Sanat Yayınları, 2010, 85 s.

Leylek Kırmızısı, daha çok ressam olarak tanınan Tuncay Takmaz’ın üçüncü şiir kitabı. Kitabın ortaya çıkış hikâyesi son sayfada, “Meraklısına Notlar” başlığı altında, şöyle anlatılıyor: “Bu kitapta yer alan şiirler Tuncay Takmaz’a gönderilen birkaç kitabın satır satır kesilmesinden ve daha sonra bir kutudan rasgele çekilerek alt alta getirilmesinden oluşmuştur. Ortaya çıkan şiirler farklı zamanlarda yeniden düzenlenerek kitaplaştırılmıştır. Bilindiği gibi bu yöntem başlangıçta teknolojiye ve savaşa muhalefet eden bir düşünce ile yola çıkan Dadaistler tarafından kullanılmıştır.”

der. Ali Artun

Sanat Manifestoları:

Avangard Sanat ve Direniş

İletişim Yayınları, 2010, 377 s.

İletişim Yayınlarının “Sanat Hayat” dizisinin yirminci kitabı... Bu dizinin diğer birçok kitabında olduğu gibi Ali Artun’un kapsamlı bir sunuş yazısıyla açılan Sanat Manifestoları, adı üstünde, modernliğe karşı yürütülen inatçı muhalefetin belgeleri olarak kabul edilen sanat manifestolarını bir araya getiriyor. Kuşkusuz alanında şimdiden önemli bir kaynak niteliğinde olan kitapta sanat manifestoları kronolojik sırayla yer alıyor; romantizmin kurucuları arasında adı anılan Ludwig Tieck’in 1801 tarihli Kaiser Oktavianus’unun ünlü dizesinden (“ayın ışıklandırdığı büyüler gecesi”) başlayarak Alain Badiou’nun 2004 tarihili “Çağdaş Sanat Üzerine On Beş Tez”ine kadar...

Pedro Mairal

Kayıp Parça

çev. Süleyman Doğru

Sel Yayıncılık, 2010, 128 s.

Çocukluğunda geçirdiği bir kaza sonucu konuşma yetisini kaybeden Juan Salvatierra, bir süre sonra, bir anlamda kendisini anlatma ihtiyacı duyduğu için resim yapmaya başlar. Yirmi yaşından itibaren tüm hayatını devasa kumaşlara resmeden Salvatierra’nın ölümünün ardından oğulları, onun bu altmıştan fazla rulosunu gün ışığına çıkarmak için girişimlerde bulunurlarken, 1961 yılına ait tek bir resim dahi olmadığını fark ederler. Salvatierra’nın resim yapmadan bir gün bile geçirmediğini ve yaşamıyla ilgili her şeyi bu rulolara aktardığını bilen oğlu, bu “kayıp parça”nın peşine düşer...

Ahmet Soysal

Üç Uç

Norgunk Yayıncılık, 2010, 59 s.

Ahmet Soysal Üç Uç isimli kitabında üç ismi bir araya getiriyor: Antonin Artaud, Samuel Beckett ve Maurice Blanchot. Bu üç ismi Ahmet Soysal, türlü anlamlarıyla (son, sınır, aşırı, köşe ya da kenar gibi) tanımladığı “uç” kavramı etrafında değerlendiriyor ve yapmaya çalıştığı şey, bu üç ismin metinlerinden yola çıkarak, yapıtlarının temel çizgilerini belirtmek.